1 Ağustos 2016 Pazartesi

ÇEK FİŞİ
Ela gözlerimde kalmamış ferim
Ateş basıyor kurumuyor terim
Beyaz duvara döndü sarı tenim
Dünyada çok yandık mezar serin
         Son durağım olursa yoğun bakım
         Damara serum burnuma tüp takın
Ol bana her zamandan daha yakın
NOLUR çocuklara duyurma sakın
Dinmez sancım inmez karnımda şişim
İnan ben ağlamam sıkarım dişim
Doktor bey çek çek fişi bitsin işim
Ecel gelmiş şakası yok bu işin
         Sıkı tut elimi yüzüme dokun
         Burnumda essin hep o güzel kokun
         Azrail’in affı yok gerdi okun
Ben düştüm sen hayata sıkı tutun
Gözüm kapalı doğdum açık öldüm
Küçük kalbe koca bir sevgi gömdüm
Ahu gözüne son kez bakıp güldüm
Topraktan gelmişim toprağa döndüm.
                                               10.11.2015 – Ömer YURDUSEVEN



TEK BAYRAK
Her yerim onbinlerce mezar
Türk, Kürt, Boşnak, Çerkez, Laz, Azer
Hepsinde ŞEHİT diye yazar
Bir şey diyemem ALLAH kızar
TÜRKÜMÜ öven kalmadı VAY…

         Doksanbin şehit gömdük kara
         Acısı geçmez kalbde yara
         Hepside YİĞİT’ti esmer, kara
         ALLAHUEKBER di tek nara
         TÜRKÜMÜ bölen çıkmadı HEY…

Et tırnak gibi tutmuş maya
Taş, çakıl olmuş, koca kaya
Bey at biner bense kör taya
Deprem vurmaz hep aynı faya
TÜRKÜMÜ bilen çıkmadı VAY…

         Doğusu batısı, TEK BAYRAK
         Kuzey, güney olmuşuz kaynak
         Çayır, çimen çobana yaylak
         Koyun keçim verir süt kaymak
         Sütünü bozan çıkmadı HEY…
                                                        18.11.2015 – Ömer YURDUSEVEN


TERELELLİYİM

Düşmanımla barışır sana darılırım
Düşsem sana değil, yılana sarılırım
Terelelliyim esen yelden alınırım
Ben alıştım aç, susuz bile barınırım

Bir kez yanıldım bir daha mı yanılırım
Sanma güzelliğine düşüp bayılırım
Müptelayım her çeşit derde dayanırım
Ben alıştım maşuksuz bile barınırım

Bir şamar yer düşer, sonra ayılırım
Ben bu yollarda kaşarlanmış sayılırım
Adam gibi sevip, aşkımla anılırım
Ben alıştım yuvasız bile barınırım

Terelelliyim kıldan, tüyden alınırım
Müptelayım zehire bile dayanırım
Adam gibi sevip sevdamla anılırım
Seni seversem eşek olur anırırım
Ben alıştım kurşunla bile barınırım
09.09.2015 – Ömer YURDUSEVEN



GÜVENME

Güvenme ulu bir çınarım diye
Kuruyup gidecek dalın budağın
Kalmayacak rüzgarda düşen yaprağın
Olmayacak dalda öten kuşların

Güvenme ben büyük adamım diye
Kırılıp düşer omuzun kolların
Güvenme ağayım paşayım diye
Farkında olmadan uzar yolların

Güvenme coşkun bir ırmağım diye
Kuruyup bitecek mavi suların
Kalmayacak can verecek toprağın
Çiçeğe hasret kalacak kırların

Güvenme bileğine güçlü diye
Ellerin kırılır tutmaz bellerin
Güvenme yüreğine sever diye
El kızına acı gelir dillerin

Güvenme ormanın kralıyım diye
Yaşlanıp bitler sarınca bedenin
Cüssene faydası olmaz yelenin
Cezasını çek hep ceylan yemenin
                                               14.09.2015 – Ömer YURDUSEVEN




ÇÖP KOYAMADIM

Ben bir kuş bile olamadım
Konacak bir dal bulamadım
Kargalar kurdu yuvasını
Ben bir çöp bile koyamadım

Anne ağzından beslenmeden
Yuvamda cik-cik seslenmeden
Kanadım çırpıp güçlenmeden
Kara kartallar bastı yuvamız

Ben bir taş bile olamadım
Çöp çatacak eş vuramadım
Kumrular kurdu yuvasını
Ben bir tüy bile koyamadım

Konduğum dalı öğrenmeden
Ötüşüp cik-cik şenlenmeden
Kanadım bile tüylenmeden
Koca şahinler bozdu yuvamızı

Ben bir kuş bile olamadım
Konsam taş bulup oyamadım
Baykuşlar kurdu yuvasını
Ben bir yün bile koyamadım
Yar ben sözümde duramadım.
06.04.2013 – Ömer YURDUSEVEN


HAYDİ MELEKLER
Uykulu bir gece yarısı
Hayal ile gerçek arası
Varsın ayaklarım yorulsun
KIYAM ile SECDE arası

Uykulu bir gece yarısı
Dünya ile AHİRET arası
Yok cebimde bir HAC parası
Haydi MELEKLER taşıyın beni

Uykulu bir gece yarısı
Hayal ile gerçek arası
Varsın avuçlarım yorulsun
SELAM ile DUAM arası

Uykulu bir gece yarısı
Cehennem ile cennet arası
Kor kor ateş yanar orası
Haydi MELEKLER taşıyın beni

Uykulu bir gece yarısı
Hayal ile gerçek arası
Varsın alnım yüzüm NUR olsun
KIYAM ile DUAM arası
01.05.2014 – Ömer YURDUSEVEN


  
ANCAK ALLAH YAPAR

Çaylar, dereler eğimine akar
Toprağa, çayır, çimene can katar
Yorulunca bir yerde kurur batar
Allah’tan aldığı görevi yapar

Su uyumaz deniz nehire akar
Deniz dolmaz mı hiç suyu ne yapar
Kimi yüzer kimi de balık tutar
O Rabbin verdiği görevi yapar

Denizler acep hangi yöne akar
Hep yerinde uyurmuş gibi yapar
Kayalara vurur dalga yapar
Allah’tan aldığı görevi yapar

Gemiler yüzer ya da dibe batar
Salsan dağları, ovaları yutar
Bu kadar çok suyu hangi güç tutar
Bunu yaparsa ancak ALLAH yapar

Deniz, göl, ırmak, çay, dere ne yapar
Isınır buharlaşır göğe kalkar
Soğutur KAR, ısıtır yağmur yapar
O Rabbin verdiği görevi yapar
01.06.2015 – Ömer YURDUSEVEN




KANKİ

Sahilde gezer tintini tintini
Üzerinde yarım sütyen bikini
Yüzerken dalga kaydırır ipini
Bikini güzel mi eder çirkini

Kimi gizlenir yarım çarşaf, çula
Kimi çıplak yatar kızgın bir kuma
Kimi yanınca atlar hemen suya
Tam bir curcuna, kim kime dum duma

Havalı sürer kara cipini
Sanki damdan kesip kaçmış ipini
Denize döker kirini bitini
Vallahi korktum görünce tipini

Belli değil ki kim altta kim üstte
Kimi hayalde gezer kimi düşte
KANKİ bir bit yeniği var bu işti
Piliçler pişiyor mangalda şişte
13.04.2011 – Ömer YURDUSEVEN


  
ŞEYTANI BAĞLAR

Bereket doludur bütün Cuma’lar
Okunurken sıra sıra selalar
ALLAH’a ulaşır bütün dualar
Melekler sevinir, şeytanlar ağlar

Bereket doludur bütün Cuma’lar
Meleklerle dolar, taşar semalar
ALLAH’a ulaşır hamdü senalar
Melekler gezinir, şeytanı bağlar

Bereket doludur bütün Cuma’lar
Okunurken sıra sıra ezanlar
ALLAH’a ulaşır, aşkı bulanlar
Sevaplar verilir, günahlar ağlar

Bereket doludur bütün Cuma’lar
Meleklerle yere iner Kur’an’lar
Ölmüşlerimiz Fatiha umarlar
Onlar okunan duayı duyarlar
Kimi güler, kimi üzülür ağlar.

15.07.2015 – Ömer YURDUSEVEN

  

KALBİN TAŞMIŞ

AH ŞU GÖNÜL görmedi bahar
Ayağım yarık kalbim kanar
Mecnun dağlarda Leyla arar
Be hey güzelim ver bi karar

Bir selvi gibiydim bak çömdüm
Yaprağı düşmüş dala döndüm
Umudum, hayallerim gömdüm
Be hey güzelim aşktan öldüm

Yüreğim çıban gibi sızlar
Yay kopuk keman gibi mızlar
Yürek mangalda pişer sızlar
Be hey güzelim etme nazlar

Ruhsuzum tadım tuzum kaçmış
Mutsuzum sabır taşım taşmış
Aşık bekler kolların açmış
Be hey güzelim kalbin taş mış.
21.03.2015 – Ömer YURDUSEVEN


  
GÖNLÜN HOŞ

Dağa kaçıp bir ataş yakacağım
İsli bir demlikle çay yapacağım
Közde balık, mangal şiş yapacağım
Sensiz sessiz bir keyif çatacağım

Her saniye kulağın çınlayacak
Aklın başından uçup pırlayacak
Gözün şelale gibi şırlayacak
O taş kalbin patlayıp fırlayacak

Dağa çıkıp bir çardak yapacağım
Sevgi sembolü güller takacağım
Bir kapı bir pencere açacağım
Güneş, ay, yıldızlara bakacağım

Türkülerimle dağ, taş inleyecek
Dalda aşık, bülbüller dinleyecek
Bir ben birde bülbüller çileyecek
Kanlı yaşların kimse silmeyecek

Mektuplarını uçak yapacağım
Şiirlerimi gemi yapacağım
Gönlüm kuş kanadına takacağım
Karlı dağ derin sular aşacağım
Artık gönlü hoş, boş boş uçacağım.
17.12.2015 – Ömer YURDUSEVEN


GÜL YAR GÜL

Şiirle kitapla doldu boş masam
Resimler mektuplar soldu küs kasam
Zehir oldu, bana yar bu loş yaşam
GÜL yar GÜL, sen gülünce düğün, nişan

Şiirler yazıp göz nurumu döktüm
Aşkınla kafeste çileyip öttüm
Üç yılda eriyip mum gibi çöktüm
GEL yar GEL, özleyip resmini öptüm

Kırlarda çiçekler açar mart-nisan
Koyun kuzusun koklar bilmez lisan
Kalbi taştan olsa acır bir insan
GÜL yar GÜL, sen gülünce düğün, nişan

Otuz yaşımda saçlarımı döktüm
Kırkbeş yaşımda dişlerimi söktüm
Elli yaşımda torun sevdim öptüm
Öksüz koydun beni boynumu büktün
GEL yer GEL, aşka çok gözyaşı döktüm.
10.02.2016 – Ömer YURDUSEVEN


DÜNYA İBRETLİK

Dikilip şöyle baktım dört cepheme
Gündüz sarı güneş doğar tepeme
RABBİM kurmuş hoş bi dünya düzeni
Gecede ay yıldız parlar tepeme

Göğe saçmış birçok parlak kırıntı
Yansır bulut mavisi hoş pırıltı
RABBİM kurmuş hoş bi dünya düzeni
Gecemde olmaz ışığa sıkıntı.

Bulutu ağlatır yağmur yağdırır
Şimşekler çaktırır yıldız kaydırır
RABBİM kurmuş hoş bi dünya düzeni
DÜNYA İBRETLİK Cenneti andırır.

Gündüz güneş doğar dünya ışıldar
Rüzgar eser yeşil yaprak fışıldar
RABBİM kurmuş hoş bi dünya düzeni
Kırda böcekler arılar vızıldar
25.04.2016 – Ömer YURDUSEVEN



HADİ AZATSIN

Rabbim hanemi bereketiyle donatsın
Başımı eğmeden şerefiyle yaşatsın
Dört yanımı Huriler, Melekler kuşatsın
Dertten, kederden uzak ömrüm uzatsın

Günah yazan katip sayfayı kapatsın
Biz günahkar kulların ateşin azaltsın
Dünyada çekene, desin HADİ AZATSIN
ÖDÜL, Cennetinde Hurilerle yaşatsın

Rabbim Hazreti Eyyüp sabrıyla donatsın
Bütün kötülüklere kapımı kapatsın
Dört yanımı Huriler, Melekler kuşatsın
Şeytan yüzlü melekler peşimi bıraksın

Sorgu yapan melek defteri kapatsın
Biz günahkar kulların sualin azaltsın
Kara sevda çeken CEHENNEMİ boşaltsın
ÖDÜL, CENNET’imde sevdiğiyle dolaşsın.
24.02.2016 – Ömer YURDUSEVEN



BAYRAK ASTIĞI YER

Ey RUHUM ne zaman geleceksen gel
Gel hey ÇANAKKALE ruhum yine gel
Ey RUHUM geç kalma sakın erken gel
Gel hey DUMLUPINAR ruhum hadi gel

Göz hedefte namluya mermiyi ver
Terörist piçleri bir bir yere ser
Leşleri lağımda yesin fareler
ASKERİME CENNETTİR düştüğü yer

Ey RUHUM ne zaman geleceksen gel
Dağları, inleri delik delik del
Ey RUHUM geç kalma sakın erken gel
TÜRKÜN gönlü coştu akıyor sel sel.

Şanlı Mehmet göğsünü siper eder
Tetiğe basınca polis, subay, er
Terörist leşleriyle doldu her yer.
BAYRAĞIMA yakışır astığı yer.

Ey RUHUM ne zaman geleceksen gel
Hendeklere GÖM arama kürek, bel
Ey RUHUM geç kalma sakın erken gel
VATANIM bölmek ister yedi düvel

TÜRKE VATANDIR ayak bastığı yer
TÜRKE VATANDIR bayrak astığı yer
ASKERİME CENNETTİR düştüğü yer
ALLAHIM, Sen bize dirlik, birlik ver.
28.02.2016 – Ömer YURDUSEVEN



EVLAT KOKUSU

Leyla’sın alan damat kadar
Hangi Mecnun mesut olur ki
Gelinlik giyen bir kız kadar
Hangi melek mutlu olur ki

Doğum yapan bir ana kadar
Hangi anne mutlu olur ki
Bir evladın kokusu kadar
Hangi koku güzel olur ki

Kafesten kaçan bülbül kadar
Hangi bülbül özgür olur ki
Dalında açan bir gül kadar
Hangi elde güzel kokar ki

Çiçek açan bir fidan kadar
Hangi ağaç mutlu olur ki
Çiçekken meyve olmak kadar
Hangi çiçek sevinç duyar ki

Toprağa düşen tohum kadar
Hangi tohum mutlu olur ki
Barajdan taşan o su kadar
Hangi ırmak mutlu olur ki.
04.04.2016 – Ömer YURDUSEVEN



UĞRUNA BİR CAN
Bir NURDAN yaratmış bedenimi üşümüyorum
Baş vermiş, içini donatmış düşünüyorum
Yanağa çanak açıp göz takmış görüyorum
Kaş vermiş, kirpik takmış yaşımı döküyorum
YA RABBİM, Sen beni çok sevmiş her şey vermişsin
YA RABBİ, ben Senin uğruna bir can vermem mi?

Kulak vermişsin EZAN sesini duyuyorum
Dudak dil vermişsin öpüşüp konuşuyorum
Gözümü kapatıp hayalinle uyuyorum
Ağızda diş verdin yiyip içip doyuyorum
YA RABBİM, Sen beni çok sevmiş her şey vermişsin
YA RABBİ, beni seveni, ben candan sevmem mi?

Burun verdin nefes alıp, gülü kokluyorum
Kol verdin el verdin ekmeğimi topluyorum
Kalb verdin ciğer verdin kafeste saklıyorum
Gönül verdin aşk verdin meyvesini topluyorum
YA RABBİM, Sen beni çok sevmiş her şey vermişsin
YA RABBİ, ben senin uğruna bir can vermem mi?

İki bacak iki ayak verdin yürüyorum
Kolay zor her bi işime koşup görüyorum
Verdiğin nimetlerle sefamı sürüyorum
İzninle doğup, izninle sana dönüyorum
YA RABBİM, Sen beni çok sevmiş her şey vermişsin
YA RABBİ, beni seveni ben candan sevmem mi?
10.05.2016 – Ömer YURDUSEVEN


DEDE ROLÜ

Koltuğu köşeye çekip oturacağım
Onu gülen bebeklerle oynatacağım
Onu hep neşeyle öpüp koklayacağım
Belki bu rolü son kez oynayacağım

Torunla kırda saklambaç oynayacağım
Salıncak kurup ninniyle uyutacağım
Onu hep öpe koklaya avutacağım
Belki son kez DEDE ROLÜ oynayacağım

Torunla karda kartopu oynayacağım
Onu beyaz kar üstüne yatıracağım
Onu hep doyunca öpüp koklayacağım
Belki bu rolü son kez oynayacağım

Torunla yolda pilli araba oynayacağım
Bazen parkta toz toprak oynayacağım
Onu hep öpe koklaya avutacağım
Belki son kez DEDE ROLÜ oynayacağım

Torunla kırda tavşan kaç oynayacağım
Ellerinden tutup, koşup yorulacağım
Yoldaki taştan dikenden koruyacağım
Bende bir çocukmuş gibi oynayacağım
Çünkü bu rolü son kez oynayacağım.
02.02.2016 – Ömer YURDUSEVEN


TAŞ DÜŞER

Yorulduk be arkadaş koşa koşa
Allah’ım ayak bastırmaz da yaşa
Dünyada sırtımız gelmez hiç tuşa
Erelim sağlıklı uzun bir yaşa

Bir taş atmadık elbet uçan kuşa
İnşallah amelimiz gitmez boşa
Gönül doydu artık acıya yasa
Rabbim muhtaç etme bir tas aşa

Ölüm gelecek elbette her başa
Ya yürürken ayak takılıp taşa
Ya da büyük taş düşer gökten başa
Rabbim vermesin çekilmez dert tasa

Demir bile dayanmaz küfe pasa
Et, kemik çürür gömsem bile taşa
Azrail bakmıyor ki göze yaşa
Alır canını kim giderse hoşa.
27.01.2016 – Ömer YURDUSEVEN



HOŞ-BOŞ

Saliseler saniyeleri getirir
Saniyeler dakikayı getirir
Dakikalar saatleri getirir
Bazen uykuda rüyanı bitirir.

Saatler gündüz, geceyi getirir
Geceler yeni bir günü getirir
Sayılı günler haftayı getirir
Bir anda tüm ümitleri bitirir.

Haftalar biter ayları getirir
Aylar geçer mevsimleri getirir
Kar-kış baharı, yaz güzü getirir
Bazen kurduğun hayali bitirir.

Mevsimler koca bir yılı bitirir
Yıllar yeni yeni yıllar getirir
Uzun yıllar asırları bitirir
Ömrü kimi hoş, kimi boş geçirir.

23.12.2015 ­– Ömer YURDUSEVEN